Keşifler Çağında Hint-İran Seyahatleri
Keşifler Çağı'nda yaşasaydım nereye giderdim diye sıkça sorularım olmuştur kendime. Her seferinde "farklı", "ilginç" kelimeleri ile kurulan sıfat tamlamaları ile bu ve benzeri soruları köreltirdim. Seyyah, seyahat, gezi, Evliya Çelebi, Rıhle veya bunları çağrıştıran ve çağıran düşünceler içimi gıcıklayan, hareket için iştahlandıran kavramlardır. Hoştur gezmeler. Yeni şeyler görmek ilginçtir. Mutluluktur, sağlık ve sıhhattir. Bir de bunların yanına Hint ve İran gibi masal unsurlarını eklerseniz tadına doyulmaz bir iklim sunar seyahat. Lakin 21. yüzyılın metaverse gölgesi altında ekonomik ve siyasi ve hastalık bunalımlarıyla geceyi gündüze bağlarken "nereye kardeşim", "otur olduğun yere" dayatmalarını alıp susuyorum.
Binbir gece masallarının diyarından Marco Polo'nun Çin'ine İbn-i Batuta Mekke'sinden Evliya Çelebi Balkanlarına gezilip görülecek çok yer var lakin tesellimiz olan "Gün yaman yerde çattı" serlevhasını gözlerime sürerek elimin altındaki kitaba uzanıyorum.
Daha yola çıkmadan yolun esrarına kapılan ruhum var. Ol sebep seyahat eserlerine müspet yaklaşmak hoşuma gidiyor. İlginç ve okudukça içe çeken bir yanı var eserin. Şimdilik bu tanıtım yazısı ile iktifa ediniz. Bitirince bir değerlendirme yazmak kısmet olur belki.
Muzaffar Alam ve Sanjay Subrahmanyam – Keşifler Çağında Hint-İran Seyahatleri (2021)
Hindistan, İran ve Orta Asya ile ilgili Farsça kaleme alınmış seyahatnameler üzerine ayrıntılı ve çığır açıcı bir okuma.
Muzaffar Alam ve Sanjay Subrahmanyam’ın çalışması, önemli bir dönüşüm ve kültürel temas çağında üretilmiş ve Bâbürlüler, Safevîler ve Orta Asya’yı birbirine bağlayan bu ihmal edilmiş edebiyat türünün (sefernâme) ilk kapsamlı incelemesi olmasıyla çok değerli.
Kitabın yazarlarının bu seyahatnamelere dair yaptıkları yakın okuma, bu kıymetli anlatıları üreten Müslüman ve gayrimüslim yazarların zihinsel ve manevi dünyalarına nüfuz etmemize yardımcı oluyor.
Bu metinler, onları Asya bağlamında üretilen diğer anlatıların yanı sıra erken modern Avrupa seyahat anlatıları ile de yan yana getiren ve kültür tarihi ile materyal tarih içerisinde oldukça zengin ve umulmadık bir bakış açısının kapısını aralayan karşılaştırmalı bir çerçevede sunuluyor.
Çalışma, sadece erken modern karşılaşmaların doğasını daha iyi anlamak için değil, aynı zamanda sadece yeni bir dünyaya adım atmanın verdiği keyif için de okunabilir.
Künye: Muzaffar Alam ve Sanjay Subrahmanyam – Keşifler Çağında Hint-İran Seyahatleri: 1400-1800, çeviren: Nihan Aksoy, Albaraka Yayınları, tarih, 468 sayfa, 2021
Hiç yorum yok