Sarı Saçlı Mavi Gözlü
Nihayet açık havada maske takma mecburiyeti kaldırıldı.
Ne oldu da kaldırıldı?
Bunun cevabını Sağlık Bakanı istatistiklerle veriyor.
Ben bu istatistiklerin neresindeyim? Çok mu şahsi bir soru oldu? Şöyle sorayım o zaman:
Dünya neresinde bu istatistiklerin?
Anladınız, ne ilaç firmalarını ne B. Gates'i ne bir başka tasarımcıyı kastetmiyorum.
İşin esası şu aslında: Bıktık.
Üzerimizde oynanan bu oyundan da sahnesinden de usandık. Avuç içine alınmış dünyalılara "hastalık var ve sen hastasın" diyorlar. Yatak döşek hasta oluyoruz. Öksürenleri vurmak, nefesleri tıkananları gömmek, maske takmayanları silmek, Dünya Sağlık Örügütü'nün direktiflerine uymayanları uzaya salmak istiyoruz. Tamam aşılandınız, yaşayın diyorlar. Yaşama sırasına geçiyoruz. Yaşasın diyoruz sonra. Ah sistem gözün kör olsun. Ah sistemin sistemleştirdiği bizler çok yaşayın.
Dünya döndü, hesaplar değişti, üst akıl yeni bir dizayna girişti. Motor.
Sahne değişti Mart ile.
Tabiatın değişmesi gibi diyeceğim ama pis ile pâk yan yana anılmamalı. Dekor vazifesi baharın. Son cemre ile kışlık libaslarını çıkarıversin tabiat.
Biz?
Bize yeni bir oyun kurgulandı. Mekan değişti. Figürler ve figüranlar, senaryolar, tezgahlar değişti. Yazalım Albayım. İşte ıstırap. İşte..
Sahne bilmem kaç. Ölümcül bir oyun daha. Rusya Ukrayna'yı işgal ediyor. 9. gün bugün. Evlerini, şehirlerini, ülkelerini terk edenler. Kadınlar. Çocuklar. Göz yaşları. Tanklar. Bombalar. Ölümler...
Enteresan maske serbestliği tam da bugünlere denk geldi. Kalbim mi kirli? Elli dört yaşın yüküyle gözlerimdeki katarakt aklıma grilik mi veriyor? Nasıl oluyor Albay'ım bu kadar "kötü", "güzel" olarak sunuluyor ve şüphesiz, yargısız zokaya atılıyoruz.
Sonra manzara hep aynı hep kahredici: Batı iğrençliği yansıyor beyaz perdeye. Nasıl oluyor da sarı saçlı, mavi gözlü insanlar savaşa muhatap olur, evlerinden kaçmak zorunda kalır, acı çekerler?.. Olamaz. Bunlar Suriye'ye, Irak'a, Afganistan'a, Afrika'ya münhasır şeyler. Olamaz. Nayır.
Oysa değil mi ki "Bosnalılar da sarı saçlı, mavi gözlüydü. Ama bir farkları vardı: Müslümanlardı."
Bu kan herkesi boğar.
Allah sonumuzu hayr eylesin:
"Yoksullar umarsız, varsıllar arsız."
Ve son ola:
“Çok ölü görmüş olan biri, bir tek kişinin ölümüne çıkartılan gürültüye hayret ediyordu.”
Hiç yorum yok