Son Yazılar

Halı Değil Hatıra


Bir zamanlar Anadolu'daki bir çok evin duvarını bu halı süslerdi. Kim sebep oldu, nasıl bir ticari zekâ ile bu duvar halısı en ücra mekanların evlerine kadar ulaştı bilmek çok zor. Lakin esas olan şudur: Neredeyse yarım asrı ömür çetelelerinde tüketenler için bu duvar halısı binlerce çağrışıma, hatıraya, simaya, iç burkuntusuna, özleme sebebiyet vermektedir. Bu fotoğrafın açtığı zaman penceresinden maziye uzanmak heybemize batman batman hatıra yığmaktadır.

Ben sadece bu hatıraların bir tanesi ile yüreğimi kanatmak isterim. Gerisi size kalmış.

Önce bir bodurumda sonra 3 katlı binanın giriş dairesinde babaları uzaklardaki nice çocuklar gibi biz de annemizin eteklerine sığınırken kireç badanalı, pencereleri demirli küçücük odada, köşede kömür sobası, sobanın borusunda çamaşırlık, kapı arkasında yatak ve yorganların istiflendiği yüklük, iki tane karşılıklı demir somya, somyanın yaslandığı duvarda halı, halının altında oturan annem... Ellerinde şişleri, babaları uzaklardaki dört kardeşten birine yine kazak örüyor. Konfeksiyon nedir bilmeyen bizim neslimiz için örme kazaklar, pantolonlar, ceketler herkesin "herkes" olmasını sağlayan unsurlardandı. 

Annem.
Halının altındaki somyada.
Ne zaman kalkıp sobayı yaktı? Sobanın üzerine kaynayan suyu, kızaran ekmeği, kuruyan çamaşırı herkes aynı odada, yer yataklarında uyurken, sessizce nasıl yaptı, nasıl koydu, nasıl pişirdi? Hiç aklımız ermezdi. Hâlâ ermiyor.

Annem.
Fotoğraftaki geyikli halının altında, somyada oturmaktadır. Rengarenk yün ipleriyle yeni bitirdiği kazak dizinde, şişlerine yeni bir desen dizmektedir. 

Annem.
Rahmetle.

Hiç yorum yok