Son Yazılar

Sizin baharınız hangisi?


Divan şairlerinin dediği gibi "Cünûn devri" bahar, bir çılgınlıkla geçiyor.
Asmalara, güllere, açıklıktaki ağaçlara "ayaz" öylesine değmiş ki sürgünler yerine gövdeden, kökten fışkıran bir eyleme düçar kılıyor.
Şükür ki bahar.
Şükür ki yol bulup uzanıveriyor dal budak.
Şükür ki aşk ile büyüyor gonca.

Bahar demişken;

Farsça bir kelime olan “behâr” ın, sözlükte dokuz manası yer almaktadır:
1. Mevsim-i ma’rûftur ki fasl-ı rebi’dir. Şuhûr-ı şemsiyeden Mart, Nisan ve Eyâr aylarına şâmildür ki Âfitâb’ın Hamel, Sevr ve Cevzâ burçlarında zamân-ı seyerânıdır.
2. Çin ikliminde bir puthâne adıdır.
3. Türkistan’da bir âteş-kede ismidir.
4. Hâne-i zer-endûd-ı pür nakş ü nigârdır.
5. Put ve sanem manasınadır.
6. Şükûfeye derler umûmen; turunç ve nârenc şükûfesine derler husûsen.
7. Gûl-i gav-çeşm’dir. Türkî’de sığır gözü, sığır papatyası ve sarı papatya tabir olunan nebatın çiçeğidir. Bu manada Arabî olduğu dahi menkûldür.
8. Bir cezîre ismidir. Âb ü hevâsı gâyette mutedildir.
9. Harem-serâ-yı selâtin manasınadır.

Sözlükte bu kadar çok manası olmakla birlikte “behâr” ya da yaygın imlâsıyla “bahar” divan edebiyatında genellikle mevsim adı olarak yani birinci manasıyla kullanılagelmiştir.

Seçiniz bir tanesini. Bahara en çok bahar anlamı yakışıyor sanırım.
Alışkanlıktan mı böyle diyorum diye bir kavle durup soruyorum kendime.
Yok, yok...

Benim baharım "cünûn eyyamı" a dostlar.

Hiç yorum yok