Sakın geç kalma erken gel
Hem edip hem de musikişinas olan Ahmet Rasim Bey ünlü bestekâr Tatyos Efendi ile pek samimi idi. Her gün, gece yarılarına kadar işret meclisleri kurar, zevk u safa ederlerdi. Ahmet Rasim’in karısı ise bu durumdan hiç de memnun değildi. Bir gün kocası evden çıkarken ona sıkı sıkıya, “Sakın geç kalma, erken gel.” diye tenbih eder. Buna aldırmayan Ahmet Rasim, bir de karısını alaya alarak onun bu cümlesini gün boyu tekrar eder durur. Akşam Tatyos Efendi ile bir araya geldiklerindeyse bu cümlenin üzerine birkaç ilâvede bulunur ve o meşhur şarkı oracıkta besteleniverir:
Bu akşam gün batarken gel.
Sakın geç kalma erken gel.
Tahammül kalmadı artık.
Sakın geç kalma erken gel.
Cefâ etme bana mâhım,
Sonra tutar seni âhım,
Üzme beni şîvekârım,
Aman geç kalma erken gel.
Kadın serzenişi kalıcı bir sanat eserine dönüşebilmiş.
Enteresan.
Bu akşam gün batarken gel.
Sakın geç kalma erken gel.
Tahammül kalmadı artık.
Sakın geç kalma erken gel.
Cefâ etme bana mâhım,
Sonra tutar seni âhım,
Üzme beni şîvekârım,
Aman geç kalma erken gel.
Kadın serzenişi kalıcı bir sanat eserine dönüşebilmiş.
Enteresan.
Hiç yorum yok