Son Yazılar

Can Sıkıcı Bir Kelime: Medya

Dil, tuzaktır. Kelime, zemini kaygan bir mekan. Derken demiş gibi olsak da ne dediğimiz farklı muhatabımızın algıladığı çok farklı olabilir. Bilinir ki dil sadece anlaşmak için değil belki anlaşılmamak için tercih sebebidir. Anlar görünmek bize has biz meziyettir. Gibi yapmak bize yakışır.

Işığın gölgesini oluşturduğu gibi, metafor da bir yönüyle aydınlatır, bir yönüyle gizler. Bunu bilen bazıları metaforu sırf bu amaçla kullanır. Talleyrand, “Dilin görevi hakikati gizlemektir.” diyor. Soruyu doğru sormak gerekir: Dilin cazibesine ve peşine takılıp hakikati ararken doğru yolda mıyız acaba?

Üstad Cemil Meriç, "Mukaddeslerin rengine bürünen bir bukalemun kelime, semavi kitapların şeytanı" buyuruyor.

Eyvah ve neredesin pürdikkat?
Tevazu kelimesinin uçurduğumuz anlamı gibi kelimeler ayağımız altından buz... Nereye isterlerse sürüklüyorlar bizi?
Ey ceza'...

Buyurun bir örnek: Gündelik tüketimlerimizden birisi

Medya terimi, Latince “medius” kelimesinden gelen ve ortada, arada olan anlamlarının yanı sıra, alışıldık, tarafsız, ulaştırıcı, bildiren gibi anlamları da içeren kelime, “medium” ad biçimini alarak, orta, orta nokta, kamuya açık, toplumsal, gündelik yaşam gibi anlamları da ifade etmektedir.

Medium kavramı ise, 18. ve 19. yüzyıllarda ruhlar dünyası ile gerçek dünyadakiler arasında aracı olan, ölenlerin ruhlarıyla iletişime geçtiğine inanılan ve gaipten haber veren kişilere verilen ad olarak kullanılmış. Genel medya bilimi anlamında bir tanımlama, ilk kez Friedrich Knilli tarafından yapılmış. F. Knilli, doğa bilimleri mantığından
hareketle “fizik biliminde kullanılan “medium” (gazların yayılımı) terimini iletişim alanına uyarlayarak, iletişimin çeşitli araçlara gereksinim duyduğu, bunların da ses dalgalarından, duyu organlarına kadar pek çok unsuru gerektirdiğini” ortaya koymuş.

1960’lı yıllarda televizyon hayatımıza girmiş ve medya araçları içerisinde en yaygın, en güncel araç haline gelmiştir. Medyayı, kendimizi ifade etmek için kullandığımız tüm araç ve gereçler şeklinde tanımlayabiliriz. Aklınıza neler geliyorsa ekleyebilirsiniz: Gazete, televizyon, dergi, sosyal paylaşım siteleri... Yazın bağlamında da yazılı eserlerin ifadesi ve yayınlanmasında kullanılan araçlar; dil, yazılı metin, kitap, dergi vd. ile bilgisayar, CD, DVD ve internet olarak sayılabilir. Medya terimine Türkçe araç veya ortam da diyebiliriz.

Ama ne deniyor: Bir kısım medya
Başka? Medya yalan yazıyor.
Daha? Medyatik.
...

Kelime sadece basın yayın alanına indirgeniyor ve anlamı daralıyor. Darbelere çanak tutan medyanın yerinin değişmesi gibi kelime de gömlek değiştiriyor. Henüz yolun başında bu kelime. Bakalım ne gibi süreçler izleyecek.

Ben görmem.
Sizler de görmezsiniz.
Öyleyse sağlık olsun, geleceğin olsun.

Hiç yorum yok