Tavaf demek
Tavaf.
Göksel ibadet.
Eşsiz benzersiz Kâbe'ye has bir ibadet.
Gökte inşa edilip yere indirilen mabet.
Tavaf özlenir mi? Hem de nasıl. Ökçelerinizden bilirsiniz tavaf heyecanını. İstilam eden ellerinizden. Parmak ucunuzdaki sayılardan görürsünüz de bir daha, bir daha, hep bir daha takatiniz ile yarışa koyulur.
Tavaf sanki kainattan bir cüz.
Samanyolu ortasında güneş.
Siz döndükçe döner kainat, döndükçe...
Tavaf.
Tavaf demek kalbin atması demektir. Gürül gürül bir atış. Sanki tavaf durursa dünya duracak. Dünya durursa hayat duracak. Kâbe mahzun kalacak.
Tavaf.
Gözyaşının aşkı.
Göz tavafta bilir göz olduğunu. El el olduğunu tavafta anlar. Yürek...
Tavaf.
Kâbe'ye yürek ve yüz yaslamaktır. Elleriniz Kâbe'dir. Yanağınız.
Allah tavafınızı kabul etsin.
---
Abdurrahman İbnu Safvan (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhisselâtu vesselâm)’ı, ashabı ile birlikte Kâ’be’den çıkarken gördüm. Beytullah’ı, kapısından Hatim’e kadar istilâm ettiler ve Beytullah’ın üzerine yanaklarını koydular Bu sırada Resûlullah (aleyhisselâtu vesselâm) ortalarında idi” [Ebu Dâvud, Menâsik 55, (1898)]
Göksel ibadet.
Eşsiz benzersiz Kâbe'ye has bir ibadet.
Gökte inşa edilip yere indirilen mabet.
Tavaf özlenir mi? Hem de nasıl. Ökçelerinizden bilirsiniz tavaf heyecanını. İstilam eden ellerinizden. Parmak ucunuzdaki sayılardan görürsünüz de bir daha, bir daha, hep bir daha takatiniz ile yarışa koyulur.
Tavaf sanki kainattan bir cüz.
Samanyolu ortasında güneş.
Siz döndükçe döner kainat, döndükçe...
Tavaf.
Tavaf demek kalbin atması demektir. Gürül gürül bir atış. Sanki tavaf durursa dünya duracak. Dünya durursa hayat duracak. Kâbe mahzun kalacak.
Tavaf.
Gözyaşının aşkı.
Göz tavafta bilir göz olduğunu. El el olduğunu tavafta anlar. Yürek...
Tavaf.
Kâbe'ye yürek ve yüz yaslamaktır. Elleriniz Kâbe'dir. Yanağınız.
Allah tavafınızı kabul etsin.
---
Abdurrahman İbnu Safvan (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhisselâtu vesselâm)’ı, ashabı ile birlikte Kâ’be’den çıkarken gördüm. Beytullah’ı, kapısından Hatim’e kadar istilâm ettiler ve Beytullah’ın üzerine yanaklarını koydular Bu sırada Resûlullah (aleyhisselâtu vesselâm) ortalarında idi” [Ebu Dâvud, Menâsik 55, (1898)]
Hiç yorum yok