Bahar?

Aşık Reyhani ses veriyor:

 “Bahar gelsin şu dağlara gideyim

Belki derdimize çare bir çiçek

Toplayıp devşirip harman edeyim

Açılan yaramı sara bir çiçek.”

 Şairimize kulak verip yollara döküldük ki bahar gelsin, çiçek toplayalım, açılan yaramızı saralım. Lakin Aşığım, takvime bakıp dışarısı kış mı yaz mı bilemedik vallahi. Dün akşam kalorifer yakarken bugün lodos hükümran olup yaktıkça yakıyor.

Böyle buralar.

Bahar ne zaman gelir ne zaman gider bilemeyiz. Tam bahar derken birden yaza düşeriz. Birden gelir yaz.

Sonrası malum.

Yani yaza gardımızı alıp bekliyoruz.

 “Bu alem-i fânide ne mir ü ne gedayuz

A’lalara a’lalanuruz pest ile pestüz.”

 Ruhi Bağdadi üstadımız:

 Bu fani dünyada ne zengin ne de dilenciyiz.

Büyüklük satanlara yüksekten konuşur, mütevazı kimselerle mütevazı oluruz.

 Ya.

Yerimizi de biliriz yurdumuzu da.

Yazı da biliriz kışı da.

 Bir bahara aklımız yetmez. Ol sebep ne diyeceğimizi kimle ne konuşacağımızı bilemeyiz.