Takatsiz

Bulutlar ötelerden geçiyor. Serinlik ötelere düşüyor. Sırtımda veballerle örülü ağır yükler. Çayın eski tadı yok ve ben dostların saçlarında yaşattıklarına üzülüyorum. Erciyes olmasa yaşanmazdı herhâl bu şehirde. Küçük bir çocuk Yaban okuyor annesinin dizlerinde. Yaban oluyor yaşadığımız her şey. Salgın bizden uzakta. Ölümler bize uzak. Siyah ayaklanma romantizmden başka bir şey değil. Yaz mevsimi daha yeni bismillah dedi fakat küresel biçimde yanıyorum. Adı ansızın denilen ölümler her sokak başında. Ellerini kimin tutsun şimdi dizleri kabuk bağlamış oğlan. Kız, kime açsın içinde durmadan çoğalan seher yellerini. İnme geçiriyor komşu Rıfat amca. Yaşamaya korkuyorum. Ekin tarlaları, güneş, yemyeşil dağlar, sarının sarı, mavinin mavi olduğu zamanlar... Her şeyin koynunda ölüm. Kalbim, birtakım hâllere hâlen takatsiz.