Son Yazılar

7 Ekim'den Sonra

 

7 Ekim'den bu yana Gazze yanıyor. Hamas'ın hareketine İsrail'in mukabelesi bütün şiddetiyle devam ediyor. İsrail 6 gün zarfında, Amerika'nın Afganistan'a 6 yılda attığı bomba miktarına ulaştı. 

Gazze yanıyor. 

Lanet İsrail için her yol meşru. Destekçileri için de. ABD uçak gemileri ile koşup geldi. İngiltere, sanırsınız İsrail'in karşısında devasa bir güç var, Kraliyet Donanmasına emir verdi. Almanya'da, Fransa'da ve daha birçok BATI ülkesinde Filistin lehine gösteri yapmak, Filistin bayrağı açmak büyük suç. Filistin, İsrail'in üzerinden kuş uçsa mes'ul tutuluyordu yıllardır. Şimdi kuşu düşünmek dahi yeter bahane addedilerek silinip süpürülüyor. 

Gazze yanıyor.

Aksa'da cuma kılmak isteyenlere atlı polislerle, tomalarla müdahale edildi. Kanalizasyon suları sıkıldı üzerlerine. Selamun aleyküm demek suç. Filistinli olmak suç. Gazze'de yaşamak suç. Ölmeleri dahi suç. Su yok. Elektrik yok. Ekmek yok...

Gazze yanıyor ve ZORBA İSRAİL her taraftan soykırımına yandaş buluyor. Aleni soykırım yapılıyor ve birkaç ülke hariç dünya, ağzından salyalar akıtarak saldıran, öldüren, yıkan bu canavarı beslemeye devam ediyor. Gazze'de yaşayan Filistinlileri Sina Çölü'ne sürerek Gazze'deki varlıklarını yok etmek, topraklarına konmak İsrail'in görünen hedefi. Kuzuya, suyumu bulandırıyorsun bahanesi ile saldırısı yeni bir kahpelik değil. Lakin arkasını, uzağını, ötesini, içini, dışını düşünmek gerek ki bu sadece Gazze ile sınırlı bir harekete benzemiyor. Yeniden haritalar çiziliyor. Yeniden enerji güzergahları planlanıyor. Yeniden hedef saptırılıyor. 

Gazze yanıyor ve Allah Müslümanların yardımcısı olsun, hesap bambaşka görünüyor. Çok pis kokular geliyor alttan alta. 

Bir Dünya Savaşı görmemiştik.

Eduardu Galeano'nun Aynalar'ında bir bölüm var, dünyanın öte ucundan bir adamın tespitleri, değerlendirmeleri. Dünya Savaşı arefesinde bir kez daha okumak, hatırlamak iyi olacak. Gazze gözlerimiz önünde ölürken:

İki ülkenin ortaya çıkışı 

Churchill' in şöyle dediği anlatılır: 

 - Ürdün fikri kafamda ilk kez ilkbaharda, bir öğleden sonra saat dört buçuk sularında oluştu. 

Gerçek şu ki, l 92 l yılı Mart ayında, sadece üç gün içinde, Sömürgeler Bakanı Winston Churchill ve kırk danışmanı yeni bir Ortadoğu haritası icat ettiler; iki ülke yarattılar, onlara isim verdiler, hükümdarlarını belirlediler ve sınırlarını parmaklarıyla kumun üzerine çizdiler. Dicle ve Fırat nehirleri tarafından kucaklanan ve ilk kitapların çamurunu vermiş olan topraklara Irak dediler. Filistin'den koparılan yeni ülkenin adıysa Ürdün oldu. 

Sömürgelerin isim değiştirmeleri ve Arap krallıklarına dönüşmeleri, ya da en azından öyle gözükmeleri, acil bir konuydu. İvedilik arz eden diğer bir konuysa, bu sömürgeleri bölüp parçalamaktı: emperyal hafıza en iyi yöntemin bu olduğunu söylüyordu. 

Fransa Lübnan'ı icat ederken, Churchill boşta gezen prens Faysal'a Irak'ın krallık tacını taktı. Ve güvenilirliği tartışılır bir referandumdan çıkan yüzde doksan altılık oranla bu karar onaylandı. Kardeşi, Prens Abdullah ise Ürdün kralı oldu. Her iki hükümdar da, Arabistanlı Lawrence'ın tavsiyesiyle giderleri Britanya bütçesinden karşılanan bir aileye mensuptular. 

Yeni ülke yaratıcıları, Irak ve Ürdün'ün doğum evraklarını Kahire'deki Semiramis Otelinde imzaladılar ve piramitlerin arasında bir gezinti yapmaya gittiler. 

Churchill deveden düştü ve elini yaraladı. 

Çok şükür ki yara hafifti; bu sayede Churchill' in en hayran olduğu sanatçı, manzara resimleri yapmaya devam edebildi. (Aynalar, Eduardo Galeano, Sel Yayıncılık, Sy. 286))
 

Bakalım şeytanların aklında hangi fikirler var?

Hangi ülkelerin, hangi halkların başına çorap örecekler? 

Benim oldukça kuvvetli tahminlerim var ama felaket tellalı ilan edilmek için acele etmiyorum. 

Hiç yorum yok