Sadece Ağaçlar Yanmıyor
"Korkunç şekilde tehlikeli bir şey varsa o da insandır."
Sözün doğruluğunu anbean yaşadıklarımız tabir caizse gözümüze sokuyor. Sımsıkı kapatıyor olmamız da kaçışımıza mahal bırakmıyor. Günlerdir yangınlar, pandemiler, sel felaketleri, ekonomik saldırılar ve daha nicesi ile uğraşıyoruz. Saldıran saldırana. Adına ister algı operasyonu deyin ister küresel düzenleme ve ayar ya da ne isterseniz onu deyin üzerimize sıcakla yalan yağıyor. Her yer yalan. Her söz yalan. Herkes yalan... Ağzını açan artık ne kadar doğru konuşursa konuşsun etrafımız yalanlarla sarılıp sarmalandığı için inandırıcı olmuyor.
Bir gecede sosyal medya hesaplarından bot hesaplar üfürüyor yalanı. Yönlendirmelerle ülkem insanı zokayı yutuyor. Her duyduğuna inanan tuhaf bir nesil var. Yalan ve iftira bayrağını alıp koşturuyorlar.
Bakınız #HelpTurkey etiketli 2 milyon 538 bin tweetin yüzde 71’i (yaklaşık 2 milyon) aynı merkezden atılıyor. 41 bin 400 bot hesap kullanılıyor. Dakikada 11.000 paylaşımla etiket bir saatte dünya listesine sokuluyor ve 11 saat sonra Twitter tarafından siliniyor. Ne hesap veren var ne hesabını soran, sorabilen.
Büyük oyun oynanıyor. Oyunun adı "Gerilim tırmandırmaca" ya da "toplum bölüştürmece" veya "Saygınsızlaştırma", "Kin ve nefret pompalama", "Kaos", "Gerilim"...
Muhalefet siyasileri işin içerisindeler. Talimatları uyguluyorlar. Yanan ağaçlara ve iktidarın zorlanışına bakarak el ovuşturuyorlar.
Medya şövalyeleri gerçeği örtmek ve yalanı servis etmekte zaten mahir. Vurdukça vuruyorlar.
Komplo teorisyenleri her yerde. Hepsi el birliğiyle oyundan galip çıkmaya çalışıyor.
Ama kim galip çıkarsa çıksın herkes mağluptur bu oyunda. Ya görmüyorlar ya görmek istemiyorlar. Yaptıkları işin sonucunda tek kaybeden memleket olacak. Bu ateş hepimizi yakacak. Umursadıkları yok. Bu alçaklar geminin, bulundukları yerde deliğinin olmaması ile mutlular.
Gerçekten bu "insan" çok tehlikeli bir varlık. Hele ayağına basmaya ve menfaatine dokunmaya gör.
Türkiye'nin kaderi mi bu yöneticilerimizin acziyeti mi mayası bozukların çokluğu mu bilemiyorum lakin bu kadar iç düşman ile nasıl ayakta kaldığımıza hayret etmemek mümkün değil.
"Tayyip gitsin de ne olursa olsun" ya da "Bu iktidarın değişmesi için darbe dahil her şeye razıyım." kutuplaşması ve nefreti ile nereye kadar gideriz, Allah bilir.
Görmek istemeyen kadar kör,
İşitmek istemeyen kadar sağır,
Bilmek istemeyen kadar cahil yoktur.
Vesselam.
Hiç yorum yok