Seng-i Kaza
Âsûde olam dersen eğer gelme cihâne,
Meydâne düşen kurtulamaz seng-i kazâdan...
[Ziya Paşa]
Ziya Paşa'yı ziyadesiyle severim. Ziya saçar, yürek açar, lafı ölçüsünde katar. Hikemi tarz deyince Nâbi'den sonra aklıma geliveren ikinci isimdir ayrıca. Darası alınmış sözlerle modern dünyamızda dahi borusunu öttüren, dünden bugüne ulaşmış güzel insandır.
Üstad'ın işaret ettiği yer ile bulunduğumuz yer kesiştiği için Üstad'ın mısralarını dilimize yaren kılıp ekseriya taşı gediğine koymak için mesela,
Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir
Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir
veya
Seyretti havâ üzre denir taht-ı Süleyman
Ol saltanatın yeller eser şimdi yerinde
mısralarını seslendirirken birisinin bam teline dokunmamız gerekiyorsa şu ve benzeri mısralardan bazılarını haykırırız:
Erbâb-ı kemâli çekemez nâkıs olanlar,
Rencîde olur dîde-i huffâş ziyâdan.
yahut,
İdrâk-i me’âlî bu küçük akla gerekmez,
Zîrâ bu terâzû o kadar sıkleti çekmez.
Başta verdiğimiz beyte kulak verecek olursak ne buyuruyor Üsatad'ımız: Eğer mutlu olayım, rahat yaşayayım, daim huzur içerisinde olayım dersen, diyorsan azizim, dünyaya gelme. Çünkü dünyaya gelen ölüm taşından, kazadan,beladan, musibetten, takdir edilen yazgıdan, ölmekten kurtulamaz.
Felsefe yapmadan: Elde olmadan geldiysek de yaptıklarımız, eylediklerimiz kendi elceğizlerimizledir. Atacağımız adımlarımızın hesabını yükleneceğiz. Yaşamak kavramına İsmet Özel abimizin yüklediği anlamla bakacak olursak savaşmaktır:
"ben öyle bilirim ki yaşamak
berrak bir gökte çocuklar aşkına savaşmaktır"
Savaşmadan geçilmez bu köprüden. Madem geldik, savaşacağız. Savaşarak gideceğiz gidilmesi gereken yere.
Kahrolsun kapitalizm.
Eşitsizliklerin ve aile servetlerinin medeniyeti kahrol.
Bir iyilik yaptığımızda sevinç,
bir kötülük yaptığımızda üzüntü
duyabiliyorsak
adam olmaya başlamışız demektir.
Savaşalım ol vakt.
Hiç yorum yok