Bildiklerimiz Bilmediklerimiz

İnsan, dünyanın en geç olgunlaşan meyvesiymiş.
Şaşırmamak gerek.
Baksanıza uzağa, yakına; aşağıya, yukarıya.
Baksanıza içinize, dışınıza; gördüklerinize, duyduklarınıza...

Tüsiad bildiğiniz Tüsiad değil mesela. (Ne biliyorsanız?)
Tuskon, Yazarlar Vakfı, Cemaat, CNN Türk, Kripto, Hakimler Savcılar, İktidar, Mit filan. An be an yeniden dokunmalı parmaklarımız "bildiklerimizin bilmediklerimiz" olduğunu kavrayabilmemiz için. Hep körlük üzre açtık sayfaları; kıpkızıl körüz ki kırıklaşmadan parmaklarımız, görebilelim.

[Körlerin ülkesinde, tek gözlü insan kral olur. (Erasmus)]

Kanal kanal koşuşturmalar, çarşaf çarşaf ilanlar, kucak kucak beddualar, ihanetler, kayırmalar, satmalar...

Ben neresindeyim bu hengamenin?
Ne yandan dulda diler kolum kanadım?
Kime husumetim?

Gördüğün cinnetim.

Sıcak namludan çıkan kurşun, hafızada ne var ne yok kazıyor. Kan sıcak, dua kahır, hesap alçak, zaman zehir.

Koskocaman bir "hiç..."
Simsiyah bir "vah".
Siyasi yapı-lan-ma.

Hangi el tutuyor seni gözüm? Yorgun atlar böğründe dimdik. Bilesin.

Ve vakit akşam, yol ırak.
Düş yola ey idrak!