Herkes Katil
Simsiyah peleriniyle eğiliyor üzerimize. Gecenin örtüsünü yırtamıyor yıldızlar. Karanlık utanç duvarı. Ay bir kaçak...
Sukûnetle gelmiyor gece.
Kuş uykusu çığlığı, sıkı sıkıya kapalı kulaklarımızda aks değil yüreği dağlayan ur buluyor. Gözlerde biten ışık, vücuda sokulan acıyla kararıyor.
Anneyle gelmiyor gece.
Gece yalnızlığımız, korkularımız, hastalığımız, çaresizliğimiz... Başımızı yasladığımız anne dizimiz başka evrenlerde. Kocaman yalnızız şimdi. Üstümüzde bombalar, kimyasal silahlar, namlular... Aynada ölüm.
Merhametle gelmiyor gece.
Kuşun ölümüne yakılan ağıtlar kadar, buğulanan gözler kadar çırpınarak can veren çocuklar acı büyütmüyor katillerin dünyasında. Gökdelenler katil, teknoloji katil, toprak katil, medeniyet katil, kılı kıpırdamayan dünya katil... Her yerde katiller, her an katiller, hep katiller... İnsan kavramına muarız katiller...
Yavaş gelmiyor gece.
Birden patlıyor bombalar. Birden sokuluyor kurşunlar bedene. Birden ölüyor çocuklar. Birden dünyaya yayılan ölümlerin tutunduğu bedenlerde umarsız bakışlar, hain sözler, kötü ihanetler...
Gece ölümle geliyor. Medeniyet ölümle büyüyor. Modern zamanlar ölüm doğuruyor.
Ölümlerin göbeğinde sistemin kırılası kolları.
Bir çocuğun ölümünden kâr uman kirli insanlık, gırtlağımızda.
Hiç yorum yok