Son Yazılar

Düşün hele!..

İslamoğlu naklediyor:

Bir gün diyor Ravi, Nebi mescitten çıktı, sağanak bir yağmur başladı. Peygamber eteklerini açıp yağmurun altına girdi. Biz şaşkın bir halde manzaraya bakıyorduk. Ya Resulullah, ne yapıyorsunuz dedik. O dedi ki, “Yağmurun Allah ile olan sözleşmesi benden daha yeni. Ondan istifade ediyorum” dedi.

Ve ekliyor:

Hz. Peygamber, sık sık Uhud dağını bir can dostu ziyarete gider gibi ziyaret ediyor ve buna şaşıranlara da şu açıklamayı yapıyordu: “Evet, Uhud bir dağdır ama, biz onu severiz o bizi sever.”

Ve:

“İncire ve zeytine.. dağa ve düzlüğe.. göğe ve yere.. geceye ve gündüze.. teke ve çifte.. anaya ve oğula.. koştukça koşanlara.. tozu dumana katanlara.. ektikçe ekenlere andolsun!..” İşte Kutsal’ın ışığının şavkının eşyaya düşmesi budur. Ve bu ışık sayesinde eşyanın kutsalla irtibata geçmesi budur.

Şimdi.

Soru çok basit: “Modern insan”, sun’i olmayan neye dokundun, neye bastın, neyi yedin?
Düşün hele!..

Hiç yorum yok