Son Yazılar

Dostları Ebuk Diyor

Ebu Bekir Kurban

Tozu toprağı, eseri fırtınası eksik olmayan diyarda doğdu. Belki bu sebepten yüreği alabildiğine özgür, sıcacık. Narin bir gövde, çetin çizgili bir yüz sahibi. Çok sık ve gür saçlar altında (!) yorgun bir alın. Simasında, yel değirmenlerine nazır bir mekanın emareleri okunuyor. Mahzun bakışlı. Yaklaşınca o yalçın ve sert simasının maskesi altında yumuşak olmayan hiçbir şey yok…

Ebu Bekir Kurban’ı edebi yönünden öte, nüfus kağıtlarımızda aynı mekanın zikredilmesine rağmen başka diyarlarda ve başka vesilelerle tanıdım. İyi ki tanıdım. Hoş telefon görüşmeleriyle başlayan muhabbetimiz, o, baba ocağına geldikçe daha muhkem hâl aldı. Babamın dostu Rahmetli Mustafa Amcadan dostluk biz evlatlarına uzanıverdi. Ne mutlu… Ben bu adamı Allah için seviyorum.

Ebu Bekir, Gerçek Hayat’a söyleşileriyle renk katıyor; ilginç tipleri, ilginç sorularla bizlere sunuyor. Ankara havası aldığına dair rivayetler var ortada. Sağlam bir kale gibi dostları, dostlukları var. Hani göz kapayıp teslim olunacak birisi var mı deseler, evet, Ebu Bekir var derim. Haza muhabbet adamı ve sıkı insan ve harbi delikanlı.
Sevgili Mehmet Şeker’in EbuBekir’le ilgili bir anekdotunu da ekleyiverelim:
Fabrika ziyareti
- Bir günde kaç kutu üretiyorsunuz?
Eski hükümetlerden birinin Sanayi Bakanı, yanındaki heyetle birlikte gittiği Amasya'da, yeni açılan bir ambalaj fabrikasını dolaşmaktadır.
Bakanın Basın Danışmanı Ebubekir Kurban, bir ara gruptan hızlı hareket ederek uzun adımlarıyla ilerideki işçilerin yanına gider.
Ayak üstü sohbet etmek niyetindedir.
İşçiye günde kaç kutu yaptıklarını sorduğu sırada, göğsüne çok sert bir dirsek darbesi alır.
Arka taraftan gelen birisi dirseğiyle vurmuştur.
Ne olduğunu anlayamadan ikinci darbe gelmek üzeredir ki, adamın ellerini tutar ve "Ne oluyor be!" diye sertçe adama çıkışır.
Adam dişlerini sıkmış vaziyette çenesini uzatarak açıklamasını yapmış:
- Benn Amassya Valisiyimm!..
-
Ebubekir Kurban anlamış Vali Bey'in Sayın Bakan'a yol açmak için gayret ettiğini ve onu tanımadığını.
Fakat göğsüne yediği darbenin acısıyla o da aynı şekilde dişlerini sıkarak sinirle cevap vermiş:
- Ben de bakanın bassın danışmanıyımm!..
-
Vali Bey, dirseğini rastgele birinin göğsüne değil, baltayı taşa vurduğunu farke derek, bir şey olmamış gibi sormuş:
- Kaç kutu üretiyorlarmış?

Hiç yorum yok